Turbo şarj, içten yanmalı motorun yanma odasına, egzoz gazından aldığı kinetik enerjiyle daha fazla temiz hava girişini sağlayan egzoz manifoldu çıkışında bulunan bir tür hava pompasıdır. Turbolu motorlar atmosferik beslemeli(sadece atmosferden çekebildiği havayla yetinen) motorlardan daha fazla güç ve verimlilik sağlar. Çünkü atmosferik bir motor en fazla atmosfer basıncı kadar hava çekebildiğinden yakıt hava karışımının oranı bir noktaya kadar korunabilir o noktadan sonra araca giren hava yetersiz kalır ve motora gönderilen yakıt artsa dahi motordan istenilen güç elde edilemez. Ayrıca atmosferik motorlar açık hava basıncından dolayısıyla rakımdan oldukça etkilenirken, turbo şarjlı motorlarda bu durum minimum düzeydedir. Bu durumdan dolayı turboşarj ilk olarak uçaklarda yaygınlaşmıştır.
Turbo şarjlar artık günümüzde araçlar üzerinde oldukça yaygın bir kullanıma sahiptir çünkü turbo daha düşük silindir hacimlerinden yüksek güç, tork alınmasını, egzoz emisyonlarının ve yakıt tüketiminin azalmasını sağlamıştır. Bazı motorlarda havadan her devirde faydalanmak(bi-turbo, tri-turbo) veya her silindir sırasının verimli faydalanması için(twin turbo, quad turbo) birden fazla turbo kullanılabilmektedir. Bunca artısına rağmen turboyu sorunlu bir sistem olarak gören bazı radikal firmalar(Ferrari, Aston Martin, Mercedes, Honda, Mazda) ve hatta Formula, WRC gibi sporlarda kullanılan araçlar dahi turboya geçmeye mecbur kalmıştır.
Turboda birbirine bir mille bağlı 2 salyangozun içinde dönen 2 türbin bulunur. Bunun nedeni turbonun gücünü egzoz gazından almasıdır. Bu yüzdendir ki turbo şarjda süperşarja nazaran belli bir gecikme (lag) oluşur. Turboyu oluşturan 2 türbinden biri motorun yanmış gazlarından oluşan basınçla dönme hareketini sağlarken, bağlı olduğu diğer mil ise emme manifolduna basınçlı hava sağlar bu sayede motora gönderilen yakıt miktarına karşılık istenen hava miktarını sağlar. Turbolu araçlarda gaza bastığımızda gecikme(lag) olmasının nedeni egzozdan çıkan gazların ilk etapta turboyu doldurmasının zaman almasıdır. Alt devirlerde göreceli düşük hızda ve basınçta çalışan turbo, yüksek devirlerde 150-200 bin devir/dakika(rpm) gibi hızlara ulaşır. Yeni nesil araçlarda turbonun sıcaklığıyla ısınan hava intercooler denilen bir çeşit hava radyatörüyle soğutulup, burdan emme manifolduna aktarılır. Hatta 2014'te Mercedes Benz takımına ezici üstünlüğü getiren motordaki en büyük farklardan biri egzoz salyangozuyla, emme salyangozunun birbirinden uzakta olarak tasarlanmasıdır.
Bu kadar yüksek hızlara çıkan turbo milinin yağlanması büyük bir önem arz eder. Turbolu araçların sorunlu olarak görülmesinin altında yatan ana faktör budur. Bu yüzden, turbolu araçlarda motor yağını ve filtresini geciktirmeden değiştirmek, motoru ilk çalıştırmadan sonra ve motoru söndürmeden önce 1-2 dakika beklemek gibi tavsiyelere uymak olası oluşabilecek masrafların önüne geçer.
Bu kadar parasızlığımızı yüzümüze vuran bir paragraftan sonra, sizi Koenigsegg One:1'ın 3D printerdan tek parça halinde çıkarılan, değişken geometrili, titanyum turbosunun, firmanın kurucusu ve CEO'su bay Koenigsegg tarafından, Cenevre Oto Fuarında tanıtımıyla baş başa bırakıyorum. Saygılarımla.
Kommentare