ABS ve ESP'yi anladık peki ya, bu iki özelliğin arasına sıkışıp kalmış anti-patinaj veya çekiş kontrol sisteminin ne olduğunu gelin birlikte inceleyelim.
Patinaj önleyici sistem olarak da bilinen ASR, binek otomobillerde, ticari araçlarda ve spor otomobillerde yaygınlıkla kullanılan bir sistem. Aracın patinaj yapmasını önlemek için ABS ile işbirliği içinde çalışan ASR, ABS' nin yanında ikinci bir güvenlik elemanı olarak görev alır. Bir diğer adı çekiş kontrol sistemi (TCS) olan ASR, olumsuz yol koşullarında motoru ve frenleri kontrol eden bir elektro-hidrolik sistemin de yardımıyla; aracın ani hızlanması veya tekerleklerin zeminde kayması gibi durumlarda aracın çekiş kaybını önlemeye yardımcı olur.
ASR'nin Tarihi
ASR, otomobil ve motosikletlerde, 1992'den bu yana yaygınlıkla kullanılmaktadır. Ancak sistemin tarihi, 1930'ların başında çekiş gücünü arttırabilmek için Porsche firmasının kullanmaya başladığı sınırlı kaymalı diferansiyele dayanmaktadır. ASR tıpkı kara ulaşımında olduğu gibi, hava ulaşımında da iniş mesafelerini kısaltmak için ABS ile ortak çalışır. ABS'nin ilk kez 1966 yılında İngilizler tarafından dört tekerlekten çekiş sistemine sahip Jensen FF Grand Tourer'da kullanıldığını biliyoruz. ASR sisteminde ise Almanlar erken davranmış görünüyor ki ABS'yi tamamlayan ASR sistemini BMW 1979 yılında kullanmaya başlamış. ASR'yi ilk kullanmaya başlayan markalardan bir diğeri ise Saab. 1980'lerin sonuna doğru üretmeye başladığı 9000'de bu sistemi kullandı. Saab'ı takip eden marka Chevrolet oldu ve 1992'ye gelindiğinde Corvettelerde ASR sistemi sunulmaya başlandı.
ASR sistemi ilk ortaya çıktığında ateşleme zamanlamasını geciktiren, yakıt akışını kesen veya motordaki silindirlerin sayısını azaltan sistemlerle birlikte kullanılan bir sistem bütünüdür. ASR'ye benzer diğer sistemler bu çalışma prensibinin yerine aracı yolda tutmak için aracın tekerleklerine fren uygularlar. ASR'nin güncel versiyonları, frenleme ve motor gücünü optimize ederek maksimum çekiş için aracın yola tutunmasını sağlayabilmektedir.
Hayatımızda ASR
Binek Araçlarda: Çekiş kontrolü ilk çıktığı yıllarda genellikle yüksek performanslı araçlarda kullanılsa da günümüzde kullandığımız araçların 70'lerin performans araçlarından eksik kalır bir güce sahip olduğunu söylemek zor. Bu sebeple son 25 senedir çekiş kontrol sistemleri performans dışı otomobillerde, minivanlarda ve hafif ticari araçlarda ve binek araçlarda hızla yaygınlaştı.
Yarış Otomobillerinde: Bu araçlarda çekiş kontrolü, aracın patinaj çekmesine engel olarak tekerleklerin maksimum tutunma derecesine ulaşılması için kullanılmaktadır. ASR, tahrikteki tekerlekleri patinaj çektirmeden optimum düzeyde döndürmekle görevlidir.
Motosikletlerde: Motosikletlerde çekiş kontrolü ilk olarak 1988 yılında BMW tarafından K1 isimli taşıtta kullanıldı. 2009 senesinde gelindiğinde ise çekiş kontrolü BMW ve Ducati'nin çoğu modellerinde bulunmakla birlikte Kawasaki Concours 14'te (1400GTR) de satışa sunuldu.
Arazi (Off-Road) Araçlarında: Çekiş kontrolü bu araçlarda kilitli diferansiyele ek olarak veya direk olarak kilitli diferansiyelin yerine kullanılır. Patinaj çeken tekerlekler bu sistemle yavaşlatılır ve yola tutunması sağlanılmış olunur. Range Rover 1993 senesinde bu sistemi kullanmaya başlamıştır.
ASR'nin Amacı
ASR diğer tüm aktif güvenlik sistemlerinde olduğu gibi sürücü hatalarını düzeltmeye yardımcı olur. Yollar ıslaksa veya aracın tekerlekleri ısınmışsa aracın yalpalaması veya spin atması muhtemeldir. Özellikle dik yokuşlarda ağır taşıtların römorkları büyük tehlike arz eder ve tırlar römorklarıyla beraber ikiye katlanma (Jackknife) olarak adlandırılan kazalara karışabilirler. ASR, sürücünün aracın kontrolünü elinde tutmasına yardımcı olur. ASR bu tarz tehlikeli durumlarda çekiş kuvvetini kontrolünde tutarak ve hızlandırmayı sınırlandırarak aracın yola daha sağlam basmasını sağlar. ASR sistemi bulunan çoğu araçta sürücüyü kaymaya karşı göstergede uyaran görsel ibare mevcuttur.
Acemi Sürücülerin Yakın Arkadaşı
Az önce de bahsettiğim gibi, ASR bir aktif güvenlik elemanıdır. Profesyoneller bu sistemi pek sevmese de amatörler için biçilmiş kaftandır diyebilirim. Profesyonel sürücülerin şikayeti genellikle ASR'nin, tehlikeli durumlarda aracın performansını düşürmesinden dolayıdır. Ayrıca bu sistem çoğu yüksek performanslı araçta standart olarak sunulmaktadır. Sebebi de bu araçların gaz pedallarının çok duyarlı olmasıdır. Acemi veya stajyer sürücüler öngörülemeyen durumlarda bu sistem sayesinde aracın kontrolünü daha rahat sağlayabilmektedirler.
Aşağıdaki video özellikle kaygan zeminlerde ASR'nin ne kadar önemli olduğunu göstermesi açısından faydalı. Aşağıdaki videonun başında ASR ile kalkış yapan araç, sonrasında ASR kapalıyken kalkmayı deniyor.
ASR'nin İşlevi
Araç çalışmaya başladığı andan tekrar kontak kapatılana kadar tekerlekler, bir motor kontrol ünitesi (ECU) tarafından kontrol edilir. ECU, tahrik edilen tekerleklerin edilmeyen tekerleklerle olan durumlarını sürekli olarak takip eder ve karşılaştırır. Tekerleklerin dönüşü kayma eşiğini aştığında ECU, ASR sistemini uyarır. Böylelikle ASR aktifleştirilmiş olur. Ardından, ASR fren diskini kontrol etmek için patinajda kalan tekerlekteki fren valfini devreye sokar. Bu sayede aracın torku duran tekerleğe uygulanır. Bu olay güç almayan tekerleklerin tahrik gücünün artmasını sağlar. Son olarak ASR motor gücünü düşürmek için diferansiyel fren kontrolünü motora uygular (Motor freni). ASR sistemi bazı araçlarda, araç saatte 80 kilometre hızı geçtiğinde motorlarda ateşlemeyi geciktirici veya silindirlere giden yakıt akışını azaltıcı yönde de tasarlanmıştır.
Comments