top of page
Yazarın fotoğrafıCemal Demir

Anti-Blokaj Fren Sistemi - ABS Nedir ?

ABS, otomobillerin güvenlik donanımının hayati bir parçasıdır. Frenleme için çok önemli bir destektir. ABS hakkında bilmeniz gereken önemli bilgileri sizin için açıklıyoruz.


ABS, otomobillerin güvenlik sistemlerinin gelişmesinde çok önemli bir role sahiptir. Basitçe açıklamak gerekirse; ABS, tekerleklerin kilitlenmesini elektronik bir sistemle algılamak ve bu kilitlenmeyi önlemek amacıyla kullanılır. Bu sistem sürücünün ani bir fren anında kontrolünü kaybetmemesini sağlar. Şöyle ki, ABS devredeyken otomobilin direksiyonu bu durumdan etkilenmez ve bu sayede hakimiyet sürücüde olur.

ABS, 1970'lerde araçlarda yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı. AB kanunları bu sistemi 2004 yılından bu yana üretilen tüm araçlara zorunlu kılındı.

ABS'nin Tarihi

ABS sistemi birkaç yıldır var olsa da ilk olarak İngiliz firması olan Dunlop'un havacılıkta kullanılmak üzere 1950'li yıllarda temellerini ''Maxaret'' adıyla attığı bir sistemdir.

Bu hidrolik sistem buzlu ve kaygan zeminlerde bile uçakların tekerleklerinin iniş sırasındaki kilitlenmesinin önüne geçerken, aynı zamanda fren mesafesini de kısalttı. Bu durum gözle görülür bir biçimde lastiklerin dengesiz aşınmasını ve patlamasını azaltmış oldu. Hal böyle olunca otomotiv mühendislerinin bu sistemin araçlarda da faydalı olabileceğini anlamaları çok uzun sürmedi. ABS'ye sahip ilk oltomobil 1966 yılında üretilen Jensen FF'ti. FF, dört tekerlekten çekiş özelliğine sahip olan ilk spor otomobildi, aynı zamanda fren mesafelerini azaltmak için Maxaret anti-lock sistemini kullanmıştı. Ancak henüz hidrolik sistemi tam olarak araç kullanımı için uygun değildi. Evet o zamanlar için gerçekten ileri bir teknolojiydi, fakat ne yazık ki FF tam olarak satışa sunulacak kadar oturmuş bir sisteme sahip değildi. Hantal ve pahalı bir otomobildi.

 Önde Jensen FF arkada Ferrari FF(from ClassicDriverTV)

1970'ler ve 1980'lerde daha gelişmiş elektronik sistemlerin piyasaya girmesiyle birlikte ABS; Chrysler, General Motors ve Bosch gibi firmalar tarafından geliştirildi. 1985 senesinde Ford, ABS'yi standart olarak Scorpio aracında kullanan ilk firma oldu. O günden bu yana firmalar aynı teknolojileri motosikletler için de geliştirmeye başladılar. 2004 yılında AB komisyonu tarafından alınan bir karar ile Avrupa'da üretilen her otomobilde ABS bulunması zorunlu hale geldi. Bugüne kadar dönülen kazalarda bu sistemin öneminin bu denli bir kuralla pekiştirilmesinin can güvenliğine katkısı çok büyük şüphesiz.

ABS Nasıl Çalışır ?

ABS çalışma mantığı olarak kadans frenlemesiyle(cadence braking) benzer prensiplere sahiptir. Neredeyse tek farkı çok daha etkili bir yöntem olması. Kadans frenleme tekniği ileri bir sürüş tekniği olup ABS donanımına sahip olmayan otomobillerde son derece etkili bir tekniktir. Sürücünün frenleme anında direksiyon hakimiyetini kaybetmemek için freni kademeli olarak pompalamasıyla gerçekleşir.

ABS sisteminde, tekerleklerin birbiriyle aynı hızda dönmediğine algılayan sensörler bulunmaktadır. Sensörler, bir tekerleğin frenleme anında daha yavaş döndüğünü farkederse,diğer tekerlek kilitlenir veya yavaşlatılır. Elektronik sistem daha sonra bütün tekerleklerin hızı dengelenene kadar tahliye valfini etkinleştirerek fren basıncını düşürür.

ABS'nin Kadans tekniğinden az önce de bahsetmiş olduğumuz etkili tarafı şudur; Kadans tekniğini bir yada iki saniyede bir kere uygulanabilir ancak ABS sensörlerinde saniyede binlerce işlem uygulanabilir. Bu da daha sağlıklı ve güven veren yolculuk demektir. ABS'nizin çalışıp çalışmadığını sert bir fren yaptığınızda, sağ ayağınıza karşı bir kuvvet uygulanıp uygulanmadığını kontrol ederek anlayabilirsiniz.

Modern ABS sistemlerinde, dört tekerleğin her birinde sensör ve tahliye valflerine sahip dört kanallı bir kontrol modülü kullanılır. Günümüzdeki modern ABS sitemleri dört kanallı kanallı kontrol modülleri kullanırlar. İki ve üç kanallı sensörler, araçtaki kuruluma göre ön veya arka akstaki tekerleri bağımsız kontrol edemez.

ABS'nin Faydaları

ABS'nin fren sistemlerindeki en önemli gelişmelerden birisi olduğu şüphesizdir. Yapılan testler asfalt üzerinde ABS'li bir otomobilin, ABS olmayan bir otomobile göre kadans frenlemesinde ne kadar tecrübeli birisi olursa olsun daha kısa mesafede frenleyebildiğini net bir şekilde gösteriyor.

ABS, frene ne kadar sert basılırsa basılsın direksiyonun kontrolden çıkmamasını sağlar. Aracın lastikleri fren esnasında kilitlenirse aracın ileri hareketi, lastiklerin yola tutunmasını engeller ve bu durumda direksiyona uygulanan hamleler boşuna olur. Eğer araçta ABS varsa bu problem büyük ölçüde ortadan kalkar. Çünkü ABS, tekerleklerin kilitlenmesini engelleyerek fren esnasında direksiyonun tekerleklere yön vermesini sağlar.

ABS'nin Sıkıntıları

Kaygan veya değişken zeminlerde araç kullanıyorsanız ABS, aracın sizin istediğiniz komutlara uymasını engelleyebilir. Çamur, kir, kar ve benzeri durumlarda araç birdenbire elektronik destekli anti kilitleme yaptığında durma mesafeniz ne yazık ki uzayabilir. Kaygan yüzeylerde kilitlenmiş tekerlekler çok daha etkili bir fren sağlar. Çünkü oluşturduğu yüksek basınç sayesinde yüzeyin derinliklerine iner. Bu sebeple Off-Road araçları ABS etkinliğini engelleyen özel sistemler kullanırlar.

Aracınızda ABS sisteminde bir arıza varsa bunu gösterge panelindeki turuncu renkli uyarıdan anlayabilirsiniz. Tüm bunlar yine de ABS'nin güvenilir bir yardımcı olduğu gerçeğini değiştiremez. Sonuç olarak frenaj esnasında aracınıza yön verebildiğiniz için, olası engellerden bu sayede kaçabilirsiniz. ABS'nizde bir arıza olduğunu düşündüğünüz ya da farkettiğiniz an bir servisinize gitmenizi öneririz.


Comentarios


bottom of page